Ada Güncel Haber

“Artık Bitti, Ben Buradayım, Yanındayım”

Ada Güncel gazetesi yazarlarından ve yaşam koçu Fadime Mutlu, insanın çocukluk travmalarını anlaması ve içsel çocuğuyla barışması gerektiğini vurgulayan önemli bir açıklama yaptı. İnsanlık görevimizin yalnızca kendimize değil, çevremize de katkıda bulunmak olduğunu belirten Mutlu, bireyin çocukluğunda yaşadığı deneyimlerin, yetişkinlik dönemindeki duygusal ve zihinsel dünyasını nasıl etkilediğini çarpıcı bir şekilde ifade etti.

“Doğa Bize Eylem İçin Yaşamayı Öğretiyor”

Fadime Mutlu, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Hayata geliş amacımız yalnızca keyif çatmak, rahatlamak ve kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak değildir. Doğa, bize bu konuda en büyük rehberdir. Karıncalar, örümcekler, arılar ve diğer canlılar bile üzerlerine düşen görevleri yerine getirerek dünya düzenine katkıda bulunuyor. Ancak insan olarak bizler, çoğu zaman kendimizi sınırlıyor, görevlerimizi yerine getirmekte isteksiz davranıyoruz.”

Mutlu, özellikle insanların dinlenme ve eylem arasındaki dengeyi kurmakta zorlandığını belirtti ve şunları ekledi:
“Dinlenmek elbette bir ihtiyaçtır. Ama ölçüsü vardır. Ne yazık ki, çoğu zaman gereğinden fazla dinleniyoruz ve eylemden kaçıyoruz. Doğamız bize bu dengeyi kurmamız gerektiğini söylüyor ama biz bunu göz ardı ediyoruz.”

Çocukluk Travmaları: Hayata Karşı Hevessizlik ve Korku

Mutlu, çocuklukta yaşanan travmaların bireyin yetişkinlik dönemindeki davranışlarına nasıl yansıdığına da dikkat çekti:
“Çocukluğunda özgürlüğü kısıtlanmış, kendini ifade etmesine izin verilmemiş bir birey, yetişkinlikte hayata karşı isteksiz, hayal kurmakta zorlanan ve adım atmaktan korkan birine dönüşüyor. Bu bireyler, sürekli onay bekliyor, hak etmediğini düşünüyor ve potansiyellerini keşfetmekte zorlanıyor.”

İçimizdeki Çocukla Barışmanın Önemi

Mutlu, bireylerin içlerindeki çocukla barışmasının hayatlarına derin bir anlam katacağını söyledi:
“Gözlerinizi kapatın ve derin nefesler alın. İçinizdeki çocuğu çağırın, onu karşınıza oturtun ve gözlerinin içine bakarak dinleyin. O size neler anlatmak istiyor? Hangi noktalarda engellendi, nelerden korktu, neyi sevdi? Ona şefkat gösterin ve şunları söyleyin:

‘Seni çok özledim. Seni burada tek başına bıraktığım için özür dilerim. Beni affeder misin? Biliyorum, seni yalnız bıraktım ve sen çok üzüldün. Artık buradayım. Seni seviyorum ve sana teşekkür ediyorum.’

Bu şefkat dolu diyalog, kişinin kendini sevmesini ve hayata daha güçlü bağlarla tutunmasını sağlayacaktır.”

“Kendinize Sarılmayı İhmal Etmeyin”

Mutlu, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Kendinizi ve geçmişinizi sevmeden geleceğe sağlıklı bir şekilde adım atamazsınız. İçinizdeki çocuğu sevin, ona değerli olduğunu hissettirin. Bu süreç, yalnızca bireysel mutluluğunuza değil, çevrenizle daha güçlü bağlar kurmanıza da yardımcı olacaktır.”

Bu güçlü açıklamasıyla Fadime Mutlu, bireyleri kendileriyle barışmaya ve geçmişin izlerini sevgiyle onarmaya davet ediyor. Kendimize ve içimizdeki çocuğa sahip çıkarak hem bireysel mutluluğumuzu hem de çevremizle kurduğumuz ilişkileri daha sağlıklı bir noktaya taşıyabileceğimizi vurguluyor.

Yukarıdaki haberin ayrıntılarını merak ediyorsanız gazetemizin yazarlarımız bölümünden Fadime Mutlu'nun tüm yazılarını ve bu yazısını okuyabilirsiniz.